YıLdız Foruma HoşgeLdiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
YıLdız Foruma HoşgeLdiniz

iyi vakit geçirmeniz diLeğiyLe
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Namaz borcu hiç unutulmamalı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
RapunZeL
Süper Moderotor
Süper Moderotor
RapunZeL


Kadın Mesaj Sayısı : 896
Yaş : 33
Nerden : İstanbuL
Lakap : *Tavsan Disli*
Kayıt tarihi : 02/09/08

Namaz borcu hiç unutulmamalı Empty
MesajKonu: Namaz borcu hiç unutulmamalı   Namaz borcu hiç unutulmamalı EmptyPerş. Eyl. 04, 2008 10:34 pm

Namaz borcu hiç unutulmamalı


Namaz borcu hiç unutulmamalı Namaz2lj8cw9


Okuyucumun
hayatının başından beri devam edip gelen ibadet ihmallerini düşünerek
daha fazla gecikmeyip namazlarını kaza etme azmine girmesi dikkatimi
çekti.

Geçmişin sorumluluğunu olanca ağırlığıyla duyarak yaptığı bu nefis muhasebesi sonunda sorusunu şöyle soruyor:
-
Gençliğimizde dalgın devreler yaşadık. İbadetlerimizdeki ihmal ve
tembelliklerimizin farkına bile varmadık. Hayatımızın büyük bir kısmı
maalesef muhakeme ve muhasebesiz şekilde geçti. Şimdi ise geç de olsa
şükürler olsun bir ölçüde aklımız başımıza geldi. İhmallerimizi
düşünmeye başladık. Baliğ olduğumuz on beş yaşımızdan itibaren namaz
borçlusu olduğumuzun farkına vardık. Baştan beri kılamadığımız bunca
namazlarımızın borcundan artık bir an evvel kurtulmalıyız diye
düşündüğümüz sırada, bazı sorumsuz kimselerin, kılınamayan geçmiş
namazların kazası yoktur, şeklindeki sözleri geldi kulağımıza.
Niyetimizden vazgeçiremedi ise de hızımızı keser gibi oldu. Bizlere
geçmişte kılamadığımız namazların kazası gerektiği konusunda bilgi
verirseniz yanlış söylentilerin tesirinden kurtulacak, belki de namaz
borçlarımızı ödeme konusunda aldığımız kararımızı hemen uygulamamıza
sebep olacaksınız. Yeter ki kaza namazı konusunda bizi şüphelerden
kurtaracak kesin bilgiler verin, uyulması gereken ölçüleri sunun.
***
Okuyucumun
hassasiyetini çok yerinde buluyor, zararın neresinden dönersen kârdır,
gerçeğini hatırlayarak bu konuda temel ölçüyü arz ediyorum.
Rabb'imiz
bize sayılamayacak kadar çok nimetler ihsan etmiştir. Bu nimetlerin
hepsini de hayatımız boyunca peşin olarak kullanmışızdır. Ancak
nimetlerin şükrü manasına da gelen ibadetlerimizi peşin olarak eda
etmeyip onları veresiye bırakanlarımız da olmuştur. Halbuki insan her
vaktin girişinde üzerine farz olan namazlarını asla ihmal etmeyip
mutlaka kılma titizliği göstermeli, tehir etme günahını asla göze
almamalı, lütfedilen nimetlerin şükrünü de böylece bir ölçüde peşin
olarak eda etmiş olmalıdır.
Şurası
unutulmamalı ki, namaz borcundan kurtulmanın tek çaresi, vaktinde
kılmaktır. Vaktinde kılınamayıp da borç olarak kalanları da bulunan ilk
fırsatta kaza ederek tehir etme günahına son vermektir. Namaz borcuyla
bekleyenlerin önce dikkate alacakları temel ölçü budur.
Hemen kılmaya başlamak, kılmadıklarını da kaza ederek bir an önce borçtan kurtulmaya yönelmek.
24
saat içinde üç kerahet vakti dışında tüm vakitlerde kılınabilecek bu
kaza namazlarına niyet etmek öyle karışık ve zor da değildir:
-
Niyet ettim en son kılamadığım sabah namazının farzını kaza etmeye. Ya
da 'en son öğlenin farzını, ikindinin, akşamın, yatsının farzını kaza
etmeye' diyerek niyet etmek yeterli olabilir.
Zaten
niyetin özü, "hangi namazı kıldığının bilincinde" olmaktır. Dille
söylemese de, sadece kalbinde kıldığı namazın hangi namaz olduğunu
bilse, bu bilgi farz olan niyetin kendisi sayılır. Yeter ki geçmişini
düşünmeye başlayan bu bahtiyar insan, ümitsizliğe kapılmadan bulduğu
fırsatları kaza namazı kılarak değerlendirmekten geri kalmasın,
hayatının en hayırlı kararını uygulamakta şüphe ve tereddütlere
düşmesin.
Şurası
da unutulmasın ki, namaz başka ibadetlere benzemez. Kılınması halinde
sevabı, kılınmaması halinde vebali çok ağır şekilde kayda geçer.
Nitekim Efendimiz (sas) Hazretleri'ne 'Sevabı en çok ibadet
hangisidir?' diye sorulduğunda cevabı şöyle olmuştur: - Sevabı en çok ibadet, önce vaktinde kılınan namaz, sonra ana-babaya yapılan hizmettir!
Öyle
ise sevabı ve vebali en çok olan bu ihmale gelmez ibadetin farkında
olunmalı, daha fazla ihmal ve tehir günahını sürdürmeden namazı mutlaka
vaktinde kılmalı, kılınmamış borçları da bir an önce ödemeye
yönelmelidir. Çünkü (hastalık gibi özürden değil de) ihmalden dolayı
oluşan namaz borçları ancak kılınarak ödenir, başka türlü ödeme şekli
yoktur. Aleyhissalatü vesselam Efendimiz savaşta kılma imkânı
bulamadığı namazını bulduğu ilk fırsatta asla tehir etmeden hemen kaza
ederek bizlere böyle örneklik etmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.yildizforum.yetkinforum.com
 
Namaz borcu hiç unutulmamalı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Seferde Kazaya Kalan Namaz

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
YıLdız Foruma HoşgeLdiniz :: İnanc Dünyası :: İslam_Nuru-
Buraya geçin: