Suskunum Sana
Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir
kaya diliyle suskun
Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım
oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki
bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun
çöller vadileşebilir içimde
Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir
pınar olur soluğum
Hangi türküye uzansam suskunum sana
Ağıt ağıt,
özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi
dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde
bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum
Yeter olsun gözlerinde ışık
fırtınası
Sözlerinde baskı yasası yeter
Hangi kavgayı özlesem suskunum
sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu
suskunluğumu al artık
Al ki
Bütün gürültüler kahrolsun