YıLdız Foruma HoşgeLdiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
YıLdız Foruma HoşgeLdiniz

iyi vakit geçirmeniz diLeğiyLe
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 seni benden calma!!!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
RapunZeL
Süper Moderotor
Süper Moderotor
RapunZeL


Kadın Mesaj Sayısı : 896
Yaş : 33
Nerden : İstanbuL
Lakap : *Tavsan Disli*
Kayıt tarihi : 02/09/08

seni benden calma!!! Empty
MesajKonu: seni benden calma!!!   seni benden calma!!! EmptyCuma Eyl. 05, 2008 1:02 am

Gecenin bir yarısı, uzun zamandır tatmadığı uykunun tam ortası, irkilerek
uyandı.
Göz yaşlarının ıslattığı yastığa sarılarak tekrar uyumaya çalıştı.
Son zamanlarda kabusları artmış, uykuya kapanmakta inat eden göz kapakları
ağlamaktan mı? Uykusuzluktan mı? Bilinmez, kırmızıya boyanmıştı. Bir rüyalarda
hoyratlaşıyordu gözleri ve sadece rüyalarında görebiliyordu terk eden
sevgilisini. Ve hep o son sahne, aşklarının ebediyeti yüzüğü kızın parmağından
çıkarırken duyduğu acı ve nefret dolu kabuslar süslüyordu rüyalarını. Kız vermek
istememişti, ölünceye kadar salkıyacağım bu yüzüğü, senden kalan tek hatırayı
alma benden diye yalvarmıştı ama nafile. Ne kızın göz yaşlarına aldırdı nede
yalvarışlarına. Acı çekiyordu. Hayatında tatmadığı ağrılar saplanıyordu
yüreğine, kızın acılarını görmezden geliyor, kendi yarasının acısıyla inliyordu.
Çok savaşmışlardı bu yüzükler için, kızın babasını ikna etmek hiçte kolay
olmamıştı. İki sene önce babasının yasakları ve diretmeleriyle ayrılmışlar ve
nihayetinde babası yumuşamaya başlayınca tekrar kavuşmuşlardı. Uzun bir aradan
sonra telefonla gelen güzel habere öyle sevinmişti ki delikanlı, kızın bunca
zamandır neden hiç aramadığını sormayı bile unutmuştu. Mutluluğu kafasındaki
bütün soruları perdeliyordu. Aceleyle, bir aksilik çıkmasına mahal vermeden
sözleri kesilmiş, yüzükler bu beraberliği aileler arasında resmileştirmişti.
İkisi de çok mutluydu, onlar kadar mutlu olan biri daha vardı, kızın annesi.
Delikanlıyı çok seviyordu kadın. Evladından ayrı tutmuyor, bir oğlum olsa seni
sevdiğimden daha fazla olmaz sevgim diyordu. Kısa bir süre sonra evlilik
planlanıyordu, ama gün geçtikçe kızın tavırları değişiyor, ilk
ayrılıklarındakine benzer sürtüşmeler çıkıyordu. Delikanlı acı çekiyor, kendini
işine veremiyordu. Bir süre sonra korkulan olmuş delikanlı işinden ayrılmıştı.
Şimdi sevgilisine daha çok ihtiyacı vardı. Ama problemler gün geçtikçe artıyor
kızın soğukluğu su yüzüne çıkıyordu. Fazla dayanamadı delikanlı, o zaten bir
kere ölmüştü bir daha ölemezdi ya. Bir akşam ansızın otobüse binip kızın yanına
gitti. Sabahın ilk saatleriyle kapıya dikilip zile bastı. Annesi karşılamıştı
onu ve karşısında görünce hayli şaşırmıştı. Neler olduğunu annesine soruyor, her
cümlesinde acısını kusuyordu. Annesi de bir anlam veremiyordu olup bitenlere,
oda çok üzülüyordu. Kız uyanmış delikanlıyı karşısında görünce şaşırmıştı. Ardı
arkası gelmeyen sorular peş peşe sıralanıyor, kızın cevapları, suallere merhem
olmuyordu. En sonunda babam diyebildi;
Babam öğrenmiş
Şaşkınlıkla neyi
diyebildi.
Babası mezhep ayrılığını bahane ediyordu. Delikanlının kolu
kanadı kırılmıştı, babasının ne kadar inatçı olduğunu biliyordu. Ya baban, ya
ben diyebildi yüreği parçalanarak.
Babam kelimesi çınlayıp duruyordu
kabuslarında. Kızın babama inat takacağım dediği, vermek istemediği, boynundaki
zincire geçirilmiş yüzüklerin ağırlığıyla uyanıyordu her gece.

Sabah
içinde bir sıkıntı, telefonun sesiyle uyandı.
Ağlayan bir ses, kızım ölüyor,
kızım ölüyor diye feryat ediyordu. Bir el uzanmış ciğerlerini parçalıyor ansızın
nefessiz bırakıyordu. Boynundaki yüzükleri avuçlarının içine almış, daha önce
hiç olmadığı kadar tanrıya dua ediyor, benim canımı al diye pazarlık ediyordu.
Aceleyle toparlanıp kızın yanına, yattığı hastaneye gitti. Dört saatlik yolculuk
ömründen ömür çalmıştı. Kızın annesi karşıladı delikanlıyı.Tüm aile oradaydı,
babası da. Bir kaza geçirmiş böbrekleri iflas etmişti. Aileden kimsenin dokuları
uyuşmuyor, bazıları da tatlı canlarını riske etmek istemiyordu. Delikanlı
çaresizlik içinde, benim böbreklerimi alın diye haykırıyor, doktorlara
yalvarıyordu. Aşkın mucizesi gerçekleşmiş, delikanlının böbreği uyuşmuştu. Hemen
dedi, hemen çıkarın böbreklerimi. Ameliyat masası hazırlanmış delikanlıyı
hazırlıyorlardı. Bir dakika dedi delikanlı, bir dakika onu görmeme izin verin,
kimse hayır diyemedi. Yanına girip,

son defa sevgili, son defa,
gözlerimin yüzüne değişi,
ben şanslıyım, sen göremiyeceksin beni bir daha

boynundan çıkarttığı zincirden aldığı yüzüğü kızın parmağına taktı, alnına
bir buse iliştirip bir damla göz yaşıyla ameliyat masasına gitti.
Kız
,başarılı bir ameliyattan sonra kendine gelmiş, hareket etmeye başlamıştı, ilk
annesinin yarı ağlamaklı gözleri karşıladı onu. Kız, annesine gördüğü kabusu
anlatmaya çalışıyordu.

Onu gördüm anne, yanıma geldi, beni alnımdan
öptü, sonra gitmesi gerektiğini, tanrıya söz verdiğini söyleyip gitti. O
ölüyordu anne, benim yerime ölüyordu.
Annesi göz yaşlarını tutamadı,
hıçkıra, hıçkıra ağlıyordu. Kızın gözü parmağındaki ağırlığa ilişti. Hastanenim
koridorları aynı sesle inliyordu,

Hayırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.yildizforum.yetkinforum.com
 
seni benden calma!!!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sen Benden Gittin Gideli
» Seni Seviyordum

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
YıLdız Foruma HoşgeLdiniz :: Aşka Dair Herşey :: Aşk Hikayeleri-
Buraya geçin: