SEMA ÖZTÜRK, TÜRKİYE'DEKİ 'GÜÇLÜ KADIN'A BAKIŞ AÇISININ ACİLEN DEĞİŞMESİ
GEREKTİĞİ GÖRÜŞÜNDE!
Sema Öztürk, Türkiye'deki 'güçlü kadın'a bakış açısının acilen değişmesi
gerektiği görüşünde! "Kadınların başarılı olması maalesef istenmiyor. Bütün
sektörlerde başarılı kadın ekstra bir çaba harcamak zorunda ki karşı cinsin
önüne geçebilsin" diyen güzel oyuncu, içini Hello dergisine döktü.
- Sema Hanım, oyunculuk aşkınız nasıl başladı?
Özel bir televizyon kanalında sunuculuk yaparken dizi teklifi aldım. Türkan
Derya gibi çok iyi bir yönetmenle bu işe girdim. Hiç eğitim almadan başladığım
oyunculuk serüvenine böylelikle başlamış oldum. Kendimi geliştirmek için tiyatro
ve dizi filmlere ağırlık verdim. Eğitim almadan uzun süre bir dizinin içinde
olmak pratik anlamda iyi, fakat kendini geliştirmen de etken olabilir.
- Oyunculukta eğitim almadığı halde yetenekli bulunan pek çok kişi var. Peki
sizce eğitim almadan da oyuncu olunamaz mı?
Tabii ki yetenekli oyuncular var. Fakat bu işin bir de matematik kısmı var.
İşin tekniğini bilmeden iyi bir sunum yapamazsınız. Örneğin tıp okumadan doktor
olamadığın gibi oyunculuk eğitimi almadan da iyi bir aktrist ya da aktör
olamazsın! Tabii ki oyunculukta eğitim bir yerde bitmiyor. Hayatın içinde çeşit
çeşit insanlar, farklı kültürler, yaşama bakış açıları değişik olan kişilikler
var. Bunları çok iyi gözlemlemek, hayatı takip etmek ve bunları anlayıp
yarattığın karakterlerde ortaya koyabilmek gerekiyor.
- Senaryoyu elinize ilk aldığınızda nasıl bir analiz yapıyorsunuz?
Her bir karaktere başlarken, senaryo baştan sona belliyse ve bir haftadan
öbür haftaya karakter değişmiyorsa, temel hatlarıyla geçmişini,
yapabileceklerini bir bütün olarak analiz ediyorum. Çünkü oyunculukta sürekli
kendimden bir şeyler koyarsam fazla bir zenginlik olmaz ve hep ben olmaya
başlarım. Şansıma şimdiye kadar kendimi oynayabileceğim bir karakter gelmedi.
- Peki oynamak istediğiniz özel bir karakter var mı?
Şimdiye kadar hep hırslı, dişiliği ön planda olan ve zeki kadın rolleri
canlandırdım. Artık hırslı kadın rolleri oynamak istemiyorum! Türkiye'de kadın
rolleri çok kısıtlı ama dünyada bu çok farklı... Orada kadın kahramanlar var ve
ben de Türkiye'de bir kadın kahramanı canlandırmak istiyorum.
- Genel olarak nasıl bir kahraman canlandırmayı isterdiniz?
Yurt dışında kadın rolleri ikiye ayrılır; smart girl ve nextstore girl.
Türkiye'de akıllı kadın rolleri kötü kadın rolü gibi algılanıyor. Ben smart girl
olmayı tercih ederdim. Yani komşu kızı olmak yerine hayatla mücadele eden,
istediğini elde etmeye çalışan bir karakteri canlandırmak isterdim. Maalesef
Türkiye'de istediğini elde eden kadını yanlış empoze ediyorlar. Bir kadının
çalışkan, hayata bağlı ve mücadeleci olması demek, bunu kötülükler yaparak
edinmesi anlamına gelmiyor. Elbet bunlar değişecektir. Bizim gibi genç beyinler
çıkmaya başladıkça bu izlenimlerin değişeceğini düşünüyorum.
- Sema Öztürk'ün bir günü nasıl geçer?
Bizim sabit bir işimiz olmadığı için bazı zamanlar tembel bir gün geçirirken
bazen de uykusuz kalabiliyorum. Fakat bir günümü anlatacak olursam: Sabah
kalktığımda mutlaka kahvaltı yaparım. Ama herkesin yaptığı gibi geniş kapsamlı
bir kahvaltı yapmıyorum. Özellikle yazın bir parça peynir ve ananas ile bütün
günümü geçiriyorum. Bunun dışında günlük televizyon, gazete ve dergilere
bakıyorum. İşe gitmediğim dönemlerde ailemle vakit geçiriyorum. Gün içerisinde
programım varsa onları yapıyorum. Spor yapmayı hiç aksatmıyorum. Şu aralar power
plate ile ilgileniyorum.
- Türkiye'de kadınlara bakış açısını nasıl görüyorsunuz?
Kadınların başarılı olması maalesef ki istenmiyor! Bütün sektörlerde başarılı
kadın ekstra bir çaba harcamak zorunda ki karşı cinsin önüne geçebilsin. En
basit örneği, trafikte araba kullanırken bir
erkekten daha iyi araba sürüyorsan hiçbir zaman önde olmanı istemiyorlar.
Aslında kadınların erkeklerden üstün olma gibi bir çabası olduğunu düşünmüyorum.
Özellikle bizim meslekte kadın ve erkek oyuncunun yeri apayrıdır. Sadece
senaryoya bağlı olarak genellikle erkek kahramanlar yaratılıyor. Dünyada tabii
ki bu daha farklı durumda.