Ünlülerin selüliti magazin basınının baş köşesine
yerleşince, giderek daha çok sayıda kadının korkulu rüyası haline geldi. Estetik
uzmanları selülitin hak ettiğinden fazla ilgi gördüğünü ve artık ‘dev bir
sektör’ haline geldiğini söylüyor.
İSTANBUL - Son yıllarda selülitin üzerinde
toplanan aşırı ilgi, estetikte bir milat oldu. Estetik ve magazin tarihi
selülitten önce (S.Ö.) ve selülitten sonra (S.Ö.) diye ikiye ayrıldı. Özellikle
yaz aylarının gelmesi ve deniz mevsiminin başlamasıyla selülit haberleri
gündemin bir parçası oldu. Plajda, denizde, spor yaparken yakın takibe alınan
vücutlar manşetlere bile taşındı. Selülit tartışmaları yüzünden en çok başı
ağrıyan ünlüler Hülya Avşar, Sibel Can, Gülben Ergen ve son olarak da Deniz Seki
oldu. Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli’nin, Deniz Seki için söylediği, “Ben
kulise girdim, gördüm. Deniz Hanım’ın selüliti yok!” sözleri, Seki’yi şoke etti.
Bu olay akla, “selülit üzerinde bu kadar durulması gereken ciddi bir sorun mu?”
sorusunu getirdi. Uzmanların bu konudaki değerlendirmesi ise şöyle:
Prof. Dr. Ufuk EMEKLİ (Plastik ve Rekonstüriktif Cerrahi
Uzmanı)
İNSAN SELÜLİTTEN
ÖLMEZ
Bence selülit, hak ettiğinden fazla ilgi görüyor. Bir
hanımın selülitli olması dünyanın sonu değil tabii. Selülit hep vardı. Ancak
medyanın da etkisiyle, ‘Filanca şarkıcının selüliti var’ diye haber çıktığında
kadınlar, ‘Aaa ondan bende de var ’ diyor. Her gün bir hanımefendinin bu konuyla
ilgili olarak gündeme gelmesi, insanların konunun farkına varmasına neden
oluyor. İnsan selülitten ölmez. Selülit hastalık değildir, bir durumdur. Biraz
da yaş ile ortaya çıkan bir durum. Kilo artışıyla, kilo alıp vermeyle de ilgili
olabiliyor.
SELÜLİT BU KADAR MEDYATİK
DEĞİLDİ
Selüliti çok uzun yıllardır biliyoruz. Ama bu kadar
medyatik değildi. Kadınlar eskiden ‘selülitim var’ diye değil, ‘benim
buralarımda bir şeyler var, portakal kabuğu gibi’ şikayetlerle geliyordu.
Gelenler de sınırlıydı. Şimdi soranların sayısı arttı, genç yaştaki insanların
sayısı da arttı. Çünkü farkındalık arttı. İnsanların farkındalığı artınca, ‘Bu
bir dertmiş meğer’ diyerek bir tedavi yoluna da gidiyorlar. Her gelir grubundan
insan var. Konu ulusal medyada yer aldığı için artık herkes konudan
haberdar.
TIBBIN ONAYLAMADIĞI
YÖNTEMLERE BAŞVURULUYOR
Selüliti gidermek için bazen tıbbın
onaylamadığı yöntemlere de başvuruluyor. Henüz onaylanmamış ilaçların
kullandığını duyuyoruz. Bir doktorun bunu yapmasına ihtimal vermek istemiyorum
ama duyuyorum. Veya başka bir durum için onay almış ilaç selülit için
kullanılıyor. Mezoterapi diye bir şey yapılıyor, her mezoterapi ürününün içinde
ne olduğu belli olmuyor. Ben cerrah olduğum için yaptığımız şeyler, son çözümler
neredeyse. Bizde önce masajlar, mezoterapi deneniyor, bir sürü medikal estetik
denen yöntemlerden sonra hasta hala sebat ediyorsa cerrahi yönteme en son
başvuruyorlar.
Dr. Mustafa Karataş: (Boğaziçi Tıp Merkezi Medikal
Estetik ve Kozmotoloji Depertman Sorumlusu)
SELÜLİT İÇİN DEV BİR SEKTÖR DÖNÜYOR
Selülitte
ile ilgili şöyle bir problem var: Medyada çok fazla gösterildiği ve çok fazla
irdelendirildiği için insanlar çok fazla rahatsız olmaya başladı. Estetik
hastası, bunu kendinde sorunmuş gibi kabul ettiği zaman bizim hastamızdır zaten.
Hasta bunu sorun halinde hissettiği zaman bizim kapımızı çalar, gelir ve
tedavisini olur. Çoğu ‘Benim annemde ya da benim anneannemde böyle bir şikayet
yoktu, bende 18 yaşından itibaren böyle portakal kabuğu görüntü oluşmaya
başladı. Bizim ailemizde yoktu, bende neden var?’ diyorlar.
Selülit için
dev bir sektör dönüyor. Bütün ünlü fimalar, büyük firmalar selülit tedavisi için
yeni cihazlar, yeni sistemler çıkarıyor. Biz de bunları takip ediyoruz. Ama şu
doğru; selülitten bu kadar bahsedildiği zaman insanlar bunu daha fazla sorun
olarak görecektir. Defektli bir burun sürekli konuşulsa eminim ki estetikli
burun operasyonlarının sayısı artacaktır. Türkiye’de ilk estetik, burun
estetiğiyle gündeme geldi. Ama şu an en popüler konu bölgesel yağ ve selülit.
Hastalarımın yüzde 70’i selülit problemi olan hastalar.
KADINLAR SELÜLİTLİ OLMAYA DAHA
YATKIN
Son yıllarda gıdaların hormon içeriğinin artması ve
haraketsiz yaşam tarzı selüliti daha da arttırdı. Kadın vücudu zaten erkek
vücuduna göre 2 milyon fazla yağ hücresi içermektedir. Bu hücreler kalça ve
bacak bölgesinde yoğunlaşıyor. Bu yüzden de kadınlar selülitli olmaya daha
yatkın. Ayrıca cilt elastikiyetindeki gevşeklikten dolayı da selülit
artmaktadır. Bunların hepsi üst üste binince, daha görünür hale gelince ve
ilerleyen dönemde dolaşım bozukluğuna sebep olduğu için insanlar bunu daha fazla
önemsemeye başladı.
SELÜLİT DOLAŞIM
BOZUKLUĞUDUR, TEDAVİ EDİLMELİDİR
Selülit bir hastalıktır,
tedavi edilmelidir. Selülit bir dolaşım bozukluğudur. Selülitiniz varsa ve bu
ileri aşamadaysa ya da kozmetik olarak rahatsız oluyorsanız -çünkü bu ileri
aşamada varis, kas ağrıları, bacak ağrıları çekmeye başlanacaktır- muhakkak
tedavi edilmelidir. Eğer selülitiniz ileri dereceyse ve sağlığınıza zarar
vermeye başladıysa bunu bir hastalık olarak kabul edip, sadece bir hekime
güvenilmelidir. Bunun dışında yanlış tedavi sonucu cilt sarkmaları, varis,
artmış selülitlerle gelen hastalar var. Var olan selülitleri arttırmamak için
çok hareket edilmeli ve bol su içilmelidir. Yüksek yağ ve karbonhidrat içeriğine
sahip olan yiyeceklerden de uzak durmak gerekir