Bir kadın hayatına giren
hiçbir erkeği unutmaz. Bu erkekler bazen iyi şekilde, bazen kötü şekilde ama
mutlaka ve mutlaka hatırlanırlar. Yıllar geçtikten sonra karşınıza çıkan veya
arkadaş olarak hayatınızdaki varlıklarını devam ettirmesini istediğiniz eski
sevgilileriniz mutlaka vardır. Peki, bu erkekler evliyse ve bizle hâlâ iletişim
içinde olmak istiyorlarsa bunu neye yormalıyız? Artık evli olan eski
sevgililerinden kopmayan üç kadının hikayesini merakla ve ilgiyle
okuyacağınızdan eminiz.
Art
niyet
Şu sıralarda bekar olan Füsun, bundan
altı yıl önce biriyle çıkmıştı, ilişkileri sadece bir ay sürmesine rağmen,
ayrıldıktan sonra görüşmeye devam etme isteği erkek tarafından gelmişti.
Hayatında bir eksik ya da bir fazla insanın kendisine zarar vermeyeceğini
düşünen arkadaşım, bu isteğe karşı çıkmadı. Eski erkek arkadaşının yeni bir
sevgilisi varken ve Füsun da yeni sevgili adaylarıyla görüşmeye devam ederken
sıradan bir kız-erkek arkadaşlığı yaşamaya başladılar. Telefon görüşmeleri,
beraber çıkılan gece turları, kaçırılmayacak filmlerin listesinin çıkartılıp tek
tek izlenmesi şeklinde, arkadaşımın her kız arkadaşıyla yapacağı şekilde
aktiviteleri gerçekleştiriyorlardı.
Biz
kadınlar, ilişkiler konusunda ne kadar tecrübeli olursak olalım yine de zaman
zaman safça davranmaktan vazgeçemiyoruz. Ya gözümüzün önünde olanı görmezlikten
geliyoruz ya da gerçekten eski sevgilimizle arkadaş olabileceğimizi düşünüyoruz.
Bu hikayede Sinanın Füsuna aşk dolu bakışlarım görmeyen bir tek Füsunun
kendisiydi. Sonunda hiç beklenmeyen oldu ve Sinan bir gün sanki sıradan bir
şeyden bahseder gibi evleneceğini açıkladı. Füsun tabii ki en yakın erkek
arkadaşı için çok sevindi ama ne arada böyle bir karara vardığını da anlayamadı.
Olayları çok fazla kurcalamaktan hoşlanmadığı için de bu durumun üzerine fazla
kafa yormadı. Sinan duyuruyu yaptıktan iki ay sonra, evlendi. Bundan sonraki
süreçte yüz yüze pek görüşemeseler de telefonda konulmaya devam ettiler. Sinan
hâlâ Füsunun hayatındaki erkeklerle ilgili ona takılmaya devam ediyor, hafta
sonu planları hakkındaki ayrıntıları duymak istiyordu. Ta ki bir gün içini
dökene kadar. Daha evleneli bir yıl bile olmadan, mutsuzluk baş göstermeye
başlamıştı.
Durmadan karısını
çekiştiriyor, hep evde oturmak istemesinden ve hatta yatakta yeterince istekli
olmamasından bite yakınıyordu. Yatakla İlgili detaya girilmesi, sonunda Füsunun
beyninde zillerin çalmasına sebep oldu. Sinan, resmen ondan metresi olmasını
isliyordu! Ve ne kadar şikâyetçi olsa da, boşanmaktan da bahsetmiyordu. Bütün bu
konuşmalardaki amacı anlayan arkadaşım sonunda bu gereksiz iletişimden kendini
kopardı. Geç de olsa üzerinden bir yükün kalktığını İtiraf ederek
tabii#8230;
İçinde kalanlar
Serpil, üniversitede tanıştığı ve ilk görüşte asık olduğu
Toygarla tüm üniversite eğitimi boyunca çıktı. Onu o kadar seviyordu ki,
annesine "Ben bu çocukla evleneceğim" dediğinde annesinin onunla alay etmesine
bile kulak asmıyordu. O yaşlar, onun için olumsuz olan her şeye kulak tıkama
yaslarıydı. Toygarın tek hayali ise üniversiteyi bitirip Sepil'le evlenmekti.
Sepil'in yaşı ilerledikçe ilişkisiyle ilgili kafasında soru işaretleri oluşmaya
başladı. Ne kadar birbirlerine aşık olsalar da, Toygarın bazı kötü huyları bir
süre sonra rahatsızlık vermeye başladı. Sepil'in giydiği kıyafetlere karışıyor
ve hatta yaptığı alışverişlere bile kızıyordu. "Sen şimdi alışverişini yap, biz
evlendikten sonra yapamayacaksın" seklinde gözdağı da veriyordu. Sonunda
ayrıldılar. Toygar başlarda kabullenmekte zorluk çekse de sonradan ister istemez
bu duruma boyun eğdi.
Ayrılmalarının
üzerinden daha bir ay geçmeden de başka bir kızla çıkmaya başladı. Artık yeni
sevgilileriyle gittikleri yerlerde birbirlerine rastlıyorlardı, Aralarında garip
bir iletişim vardı. Çünkü internette konuşmaya devam ediyor, arada
mesajlaşıyorlardı. Sonunda kaçınılmaz olan şey gerçekleşti ve Toygar evlendi.
Ama Sepil'le iletişimi kesmek aklının köşesinden bile geçmiyordu. Evlendikten
sonra artık kendisini aramayacağını düşünen Serpil ise neredeyse her gün gelen
mesajlar karşısında şaşkına dönmüştü. Yıllarca sevdiği o adam, onun ne kadar
seksi olduğunu unutamadığını, yıllar geçtikçe güzelleştiğini söyleyip duruyordu.
Hatta bir keresinde "Eski sevgilinin seni hâlâ seksi buluyor olması bence senin
için güzel bir şey" deme cesaretini bile göstermişti. Karısı iş seyahatine
çıktığında ise gece dışarı çıkıp bir içki içme teklifinde bile bulunabiliyordu.
Ardı arkası kesilmeyen itiraflardan birinde ise, onunla bir kere bile tatile
gitmediğini, o zamanlar ilişkilerinde birçok şeyin eksik yaşandığını düşündüğünü
bile söylemişti.
Durmadan karısını
çekiştiriyor, hep evde oturmak istemesinden ve hatta yatakta yeterince istekli
olmamasından bite yakınıyordu. Yatakla İlgili detaya girilmesi, sonunda Füsunun
beyninde zillerin çalmasına sebep oldu. Sinan, resmen ondan metresi olmasını
isliyordu! Ve ne kadar şikâyetçi olsa da, boşanmaktan da bahsetmiyordu. Bütün bu
konuşmalardaki amacı anlayan arkadaşım sonunda bu gereksiz iletişimden kendini
kopardı. Geç de olsa üzerinden bir yükün kalktığını İtiraf ederek
tabii#8230;
İçinde kalanlar
Serpil, üniversitede tanıştığı ve ilk görüşte asık olduğu
Toygarla tüm üniversite eğitimi boyunca çıktı. Onu o kadar seviyordu ki,
annesine "Ben bu çocukla evleneceğim" dediğinde annesinin onunla alay etmesine
bile kulak asmıyordu. O yaşlar, onun için olumsuz olan her şeye kulak tıkama
yaslarıydı. Toygarın tek hayali ise üniversiteyi bitirip Sepil'le evlenmekti.
Sepil'in yaşı ilerledikçe ilişkisiyle ilgili kafasında soru işaretleri oluşmaya
başladı. Ne kadar birbirlerine aşık olsalar da, Toygarın bazı kötü huyları bir
süre sonra rahatsızlık vermeye başladı. Sepil'in giydiği kıyafetlere karışıyor
ve hatta yaptığı alışverişlere bile kızıyordu. "Sen şimdi alışverişini yap, biz
evlendikten sonra yapamayacaksın" seklinde gözdağı da veriyordu. Sonunda
ayrıldılar. Toygar başlarda kabullenmekte zorluk çekse de sonradan ister istemez
bu duruma boyun eğdi.
Ayrılmalarının
üzerinden daha bir ay geçmeden de başka bir kızla çıkmaya başladı. Artık yeni
sevgilileriyle gittikleri yerlerde birbirlerine rastlıyorlardı, Aralarında garip
bir iletişim vardı. Çünkü internette konuşmaya devam ediyor, arada
mesajlaşıyorlardı. Sonunda kaçınılmaz olan şey gerçekleşti ve Toygar evlendi.
Ama Sepil'le iletişimi kesmek aklının köşesinden bile geçmiyordu. Evlendikten
sonra artık kendisini aramayacağını düşünen Serpil ise neredeyse her gün gelen
mesajlar karşısında şaşkına dönmüştü. Yıllarca sevdiği o adam, onun ne kadar
seksi olduğunu unutamadığını, yıllar geçtikçe güzelleştiğini söyleyip duruyordu.
Hatta bir keresinde "Eski sevgilinin seni hâlâ seksi buluyor olması bence senin
için güzel bir şey" deme cesaretini bile göstermişti. Karısı iş seyahatine
çıktığında ise gece dışarı çıkıp bir içki içme teklifinde bile bulunabiliyordu.
Ardı arkası kesilmeyen itiraflardan birinde ise, onunla bir kere bile tatile
gitmediğini, o zamanlar ilişkilerinde birçok şeyin eksik yaşandığını düşündüğünü
bile söylemişti.
Durmadan karısını
çekiştiriyor, hep evde oturmak istemesinden ve hatta yatakta yeterince istekli
olmamasından bite yakınıyordu. Yatakla İlgili detaya girilmesi, sonunda Füsunun
beyninde zillerin çalmasına sebep oldu. Sinan, resmen ondan metresi olmasını
isliyordu! Ve ne kadar şikâyetçi olsa da, boşanmaktan da bahsetmiyordu. Bütün bu
konuşmalardaki amacı anlayan arkadaşım sonunda bu gereksiz iletişimden kendini
kopardı. Geç de olsa üzerinden bir yükün kalktığını İtiraf ederek
tabii#8230;
İçinde kalanlar
Serpil, üniversitede tanıştığı ve ilk görüşte asık olduğu
Toygarla tüm üniversite eğitimi boyunca çıktı. Onu o kadar seviyordu ki,
annesine "Ben bu çocukla evleneceğim" dediğinde annesinin onunla alay etmesine
bile kulak asmıyordu. O yaşlar, onun için olumsuz olan her şeye kulak tıkama
yaslarıydı. Toygarın tek hayali ise üniversiteyi bitirip Sepil'le evlenmekti.
Sepil'in yaşı ilerledikçe ilişkisiyle ilgili kafasında soru işaretleri oluşmaya
başladı. Ne kadar birbirlerine aşık olsalar da, Toygarın bazı kötü huyları bir
süre sonra rahatsızlık vermeye başladı. Sepil'in giydiği kıyafetlere karışıyor
ve hatta yaptığı alışverişlere bile kızıyordu. "Sen şimdi alışverişini yap, biz
evlendikten sonra yapamayacaksın" seklinde gözdağı da veriyordu. Sonunda
ayrıldılar. Toygar başlarda kabullenmekte zorluk çekse de sonradan ister istemez
bu duruma boyun eğdi.
Ayrılmalarının
üzerinden daha bir ay geçmeden de başka bir kızla çıkmaya başladı. Artık yeni
sevgilileriyle gittikleri yerlerde birbirlerine rastlıyorlardı, Aralarında garip
bir iletişim vardı. Çünkü internette konuşmaya devam ediyor, arada
mesajlaşıyorlardı. Sonunda kaçınılmaz olan şey gerçekleşti ve Toygar evlendi.
Ama Sepil'le iletişimi kesmek aklının köşesinden bile geçmiyordu. Evlendikten
sonra artık kendisini aramayacağını düşünen Serpil ise neredeyse her gün gelen
mesajlar karşısında şaşkına dönmüştü. Yıllarca sevdiği o adam, onun ne kadar
seksi olduğunu unutamadığını, yıllar geçtikçe güzelleştiğini söyleyip duruyordu.
Hatta bir keresinde "Eski sevgilinin seni hâlâ seksi buluyor olması bence senin
için güzel bir şey" deme cesaretini bile göstermişti. Karısı iş seyahatine
çıktığında ise gece dışarı çıkıp bir içki içme teklifinde bile bulunabiliyordu.
Ardı arkası kesilmeyen itiraflardan birinde ise, onunla bir kere bile tatile
gitmediğini, o zamanlar ilişkilerinde birçok şeyin eksik yaşandığını düşündüğünü
bile söylemişti.