Saklanan Bir
Askin Huzunlu Sonu
Liseli bir
gençti.Gençti çünkü küçük aşkları vardı,tıpkı diğer geçlerinki gibi.Ama bu genç
hepsinden farklıydı.O küçük aşklarını küçük olarak görmez,her zaman büyük aşklar
kabul ederdi.Eğer bu aşklar herhangi bir nedenle son bulursa bunu içine
sindiremez oldukça üzülürdü.Aslında o kadar fazla da aşkı olmamıştı.Sadece iki
kızı sevmişti o güne kadar.Sadece iki küçük yüreğe bağlanmıştı.Onlarla da
ayrılık yaşamış ve çok üzülmüştü.Zamanla kendini toparlamayı başardı.Tekrar
hayatından memnundu.Küçücük olayları kendice büyütüp,moralinin bozulduğu anlarda
bile mutlu oluyordu.Ta ki lise ikinci sınıfa geçinceye
kadar…
O ilk okul gününde liseli genç,okulun
bahçesinde gördüğü bir kıza aşık olmuştu.Kendine göre,hayatı boyunca hiç
görmediği bir güzellikle karşı karşıyaydı.Sonrasında aynı sınıfta okuyacaklarını
da öğrenince mutluluğu ikiye katlanmıştı.Zamanla o kızın da kendisine karşı
ilgisi olduğunu öğrendi.Yanından ayrılmıyor,o her tenefüsü belirten zil
çaldığında hemen liseli gencin yanına gidiyordu.Neredeyse koluna girecekmiş gibi
yakın yürüyordu ona.Liseli genç çok mutlu oluyordu hoşlandığı kız ona ilgi
gösterdiği zaman.Ona onu sevdiğini söylemek istiyordu ama tersleneceğini
düşünerek bunu yapamıyordu.Üstelik terslendiği zaman bir arkadaşını da kaybetmiş
olacaktı.Üçüncü sınıfı birlikte okuyacak olmaları da etkiliydi bu
kararda.
Vazgeçti…Artık ona karşı bir sevgi
beslemek istemiyordu içinde.Onu unutmalıydı.Onunla sadece arkadaş
olmalıydı.Böyle düşünüyordu artık.Ama yapamıyordu.Olmuyordu beceremiyordu
işte!Unutamıyordu!...Onu her gördüğünde aklına geliyordu ona karşı olan büyük
aşkı.Kendine bir tokat atarcasına bastırmaya çalışıyordu bu duyguyu.Beceremiyor
yapamıyordu.Yapamazdı da zaten.Çünkü kendi düşüncelerini kontrol edebilme
kabiliyetini kaybetmişti bile…
Yine güzel bir okul
gününde okuldan çıkmıştı.Evine doğru ilerlemeye başladı.Adımları sakin,yüreği
kıpır kıpır yürüyordu.Çünkü hemen arkasında o kız vardı.Bir yol ayrımına
geldiklerinde kız ona iyi akşamlar dilemiş ve yoluna devam etmişti.Ama ona son
kez iyi akşamlar dilediğinin farkında değildi.Liseli genç derin düşüncelere
daldı.O kıza ertesi gün onu sevdiğini söyleyecekti her şeyi göze
alarak…
Tam karşıdan karşıya geçerken,sarhoş
birkaç genç otomobilleriyle hızla yolun ötesinden geliyorlardı.Liseli genç
dalgındı.Ona doğru hızla yaklaşan otomobilleri çok geç fark
etmişti…
Ertesi gün cenazesi
kaldırılacaktı.Bütün arkadaşlarının ve öğretmenlerinin haberi vardı.Caminin
avlusu tıka basa insanlarla doluydu.Kalabalığı yırtarcasına gelen kız,tabutun
içindekinin liseli genç olduğuna inanmak istemiyordu.Yüzündeki alaycı bir
gülümseme ve gözlerinden akan yaşlarla tabutun kapağını açtı.Liseli genç tabutun
içindeydi.Onun buz gibi olan bedenine sarılıp ağladı ve ona seni çok seviyorum
dedi.O anda kız bir fısıltı duydu; ‘’Bende seni çok
seviyorum’’