JeLyßonn_ Vip Üyesi
Mesaj Sayısı : 493 Yaş : 27 Nerden : Tom Nérdé bn Ordha xD [AdaNa] Lakap : D3Ly DéLy xD Kayıt tarihi : 02/09/08
| Konu: Aşkına Tövbe Çekiyorum Çarş. Eyl. 03, 2008 5:04 pm | |
| AŞKINA TÖVBE ÇEKİYORUMÇaresizlikler yumağına sarılmış bedenimden dökülebilecek en derin ahlarla sana bu yazım… Uykusuzluğumun nöbetini tutuyorum yine Gözlerim kara duvarlarda volta atıyor Soğuk bir sessizlik gırtlağıma dolanan düğümleri çoğaltırken hayallerim musalla taşında meftalaşıyor Ezikliğine dayanamıyor ruhum Şimdi aşkına tövbe çekiyorum Ben’sizliği kiralayan düşüncelerine yumruklarımı sıralıyorum Çekiyorum sevgimin tetiğini Kalbimi namlunun ucuna hedef gösterip O korktuğun sevgimle vuruyorum kendimi Bu yol çok uzundu Azığımız sevgi olsa da yetmeyecekti İçine düştüğün sakat düşüncelerin kurbanı olmamalıydı senin sevgin Cevabına muhtaç kalmazdım bir an yaşatmasaydın bana Ama sen önce vurdun sonra acıdın bu can’a Gönlüne girdiğim günü ahım tutsun diyerek tövbe çekiyorum aşkına Matem rengi kelimelerle oynar oldu ellerim Her yeri sis kaplamış Uzaklığın gözlerimin önünde erirken çarelerim git gide tükeniyor Vuslatının eşiğinde sefalete sürükleniyorum sanki Ruhuma düşen cemrelerin tükendiğinden olsa gerek soğudu içim Bir bahar esintisi, ufkuma doğacak güneş, seyrime düşen meltem zannetmiştim Oysa şimdi buz kapladı yüreğimi Zamana sığındım titreyen yetim bir çocuk masumluğunda Aslını görmeyen gölge cahilliğinde kaldım karanlıklarda Defterimde dürülen yazgıyı çaldırdım sokak eşkıyalarına Alnımda kara lekeler kaldı Derinliğine parmaklarımı bastırdım görünmesin diye Ama ellerimden taştı kandamlaları Bakışların tuz gibiydi yar kanadı yaralarım Saklanmadım Boğazımı dikenli tellerin yırttığını umursamadan yuttum bakışlarını Ama şimdi silinmeyen bir yazgının infazı olarak tövbe ediyorum seni sevmeye Yelkenleri suya indi gönlümün Dimağımda kuru gürültülerden bozma suskunluğum Sen “benden ne istiyorsun” dedikçe lal kesildi dilim Hiçbir şey istemedim senden Beklemedim beni sev diye Çekilenin nereden geldiğini iyi biliyordum Kıymet biçilen ruhuma bu kadar acı reva görülmüştü Aşka düşkünlük varmış serde ki kalbim gölgene düşmüştü Kabullendim İtiraza yeltenmedim hiçbir zaman Ama şimdi tövbe etmeliyim aşkına Günahmış,yasakmış seni sevmek bana Haram oldu adını anmak Düşünceme girdiğin an acılarım canavarlaşıyor sanki Heybetinden korkmadıkça üzerime çullanıyor Cesaret istermiş seni sevmek bilmezdim Ama en cesur halimle ben seni sevdim Kıymetsizmişim gözlerinde Hani “gözüm” derdin ya,yokmuşum ben aslında Bendeki kadar bakışın olamamışım Ve sen en çok da bunu vurdun suratıma Ağır geldi seni sevmelerim İşte şimdi tövbe ediyorum aşkına Artık korkmayacaksın sevgimden Saklı tutacağım Çatı aralarına gizlenmiş sandıklarda çürüteceğim duygularımı Küf kokacak bütün düşüncelerim Ellerimde buharlaşacak gözyaşlarım Yeni yetme aşıkların gözlerinde arayacağım sevgi dolu gözlerimi Vazgeçmeye meyil etmeden savaşacağım bir çift göze daha bakmamak için Secdeye kapanacağım akşından azat olmak için Seher vaktine emanet edip gözlerimi sensizlikle dolu uykulara dalacağım Rüyalarımda yaşlanacak sana olan sevdam Saçıma aklar düşürse de yalvarışlarım, bu zindanda müebbet yese de hayatım dayanacağım tövbe kapısına Kayalar üzerine düşürdüğüm intihar mektuplarına imzamı mühürleyeceğim Saç diplerimde eskiyen kokuna inat solumayacağım Nefesime sinen “seni seviyorum” diyişlerime inat tövbe çekeceğim dilim döndüğünce Kalbimde isminin yazışına inat sileceğim aşkına boyadığım duvarlarımı Yollarımın sana çıkışına inat felçleştireceğim adımlarımı Ne kadar engel varsa bir kat da ben ekleyeceğim ve gecemi güne katıp aşkına tövbe çekeceğim Sensizliğe dayanabildiğim kadar dayandım Darmadağın olduk bazen Sen kızdın ben sustum Kaskatı yumruklar savurdun bedenime Görünür izlerini hep kapattım ellerimle Ne yana dönsem vurdu sözlerin Sol yanımı esir aldığında sağ yanım tutsağın olmuştu Geceler iliklerimize kadar boğulmuştu zehir zıkkım olan zamanın koynunda Yağmura susadım sana kandım Toprağa düştüm aşkınla yandım Geceye tutundum sesinle derinliğine daldım Çağlayan oldun aktın içimdeki boşluğa Oysa taşkınlığın ne beni, ne de seni bırakmadı etrafımda Kalamadık ki sözümüzde Savaşa yenik düştü gönül erlerimiz Hiçbir hekim saplanan hançer yaralarını kapatamadı Semada inleyen feryadu figana ağızlar açık kaldı Aşkımın sinesine hüzün değdi bu gece Eylül’dü nede olsa Gök sıkıntılarını suretime kusarken ben kendimde boğuluyordum Tövbe ediyordum aşkına Dizlerimin üzerine çöküp deprem gibi sarsıyordum kendimi; seni sevmelerim yaprak gibi dökülsün diye Akreple yelkovan arasına sıkıştırılmış küçücük bir kelebeğin hayatıydı ömrüm Rüzgârına kapılmıştım, nereye savursan gıkım çıkmadan gidecektim Denizleri aşmak, dağları delmek, çölleri yurt edinmek değildi bendeki Aştığım yollardan da derdinle çoğalarak ve katlanarak geçiyordum Hiçbir yer mesken olamadı bana ve ben sığamadım zamanın koynuna Yokluğunu taşmaktan omzumdaki izler derinleşiyor git gide Saplandığım bataklık içine çekiyor Ağırlık çoğaldıkça dizlerimdeki derman düşüyor Uzaktan bakınca masmavi görünen denizim içinde binlerce atığı barındırıyor Şimdi denizimi arındırmak için aşkına tövbe çekiyorum... | |
|